void?
void void ovoid void.
kendiyle buluşan
anlatamamak ve anlatılmayan'ı yaşamak. yaşanan'ı kabul etmek. kabul ettikçe rahatlamak. kendiyle buluştukça kendinle barışmak. çıplak ayaklarla çimlere basmak. gün batımını yemek, elmaları izlemek. kedi üçgenleri, sarılanları ağaçlamak. köprülerde zıplamak. daha çocuğum ve daha güzelim artık. anneannemin deyimiyle daha "kalenderim." özledim onu. olmadığım çocuğum ben şimdi. aynalara bakıyorum. yiyorum onları, elmalar gibi. tohumlarını toprağa gömüyorum. o kırmızı yemişi sevdik ikimiz de. param bitti. yerim kalbimi. onu seviyorum. en çok kendimi, onu, bir de kendimi. gökten üç elma düşsün. ona, bana, bi' de sana.
kendini anlatan
an encounter without further explanation.
pom
an independent photography series with a story.
yaşa!
independent series, photo.
eleji part 2.3333333, triton(e)
an interlude, photo art.
eleji part II: wija
a video art with supporting images of the storyline.
eleji: first part
photo & video mixed media work